2016 © Copyright korkut.av.tr
“Adalet, kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner.”
Boşanma hukuki bir süreç olduğu kadar ekonomik sonuçları da olan bir süreçtir. Boşanmanın en
önemli ekonomik sonuçlarından biri de, tarafların evlilikte edindiği malların paylaşılmasıdır.
Ocak 2002 tarihinden önce eşler arasında “Mal Ayrılığı Rejimi” uygulanmakta iken, bu tarihte
yürürlüğe giren Yeni Türk Medeni Kanunu ile “Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi” eşler arasında
yasal mal rejimi olarak düzenlenmiştir. Bir malın paylaşılıp paylaşılmayacağı konusu
değerlendirilirken öncelikle bu malın hangi tarihte alındığına bakılması gerekir.
Birinci Dönem (Mal Ayrılığı Rejimi)
Evlilik Ocak 2002’den önce başlamışsa ve
bir mal bu tarihe kadar edinildi ise, söz
konusu mal kimin adına kayıtlı ise ona ait
sayılır. Diğer eşin bu mallar üzerinde hak
iddia edebilmesi için bu malın alımına
çalışarak katkı sağlaması veya miras,ziynet
eşyaları vb.gibi kişisel mallarını bu alım
sırasında diğer eşin kullanımına sunması
gerekir.
İkinci Dönem ( Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi)
Evlilik Ocak 2002’den sonra yapılmış veya evlilik bu tarihten önce yapılmasına rağmen söz konusu
mal bu tarihten sonra edilnilmiş ise geçerlidir. Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi nde, evlilik devam
ettiği sürece eşler kendi malları üzerinde yönetim ve tasarruf yetkisine sahiptir. Ancak evliliğin
boşanma ile sona ermesi halinde, kişisel mallar hariç olmak üzere, mal rejimi tasfiye edilir. Bu
tasfiye sırasında malvarlığı adına kayıtlı olmayan eş, malları kendi adına kaydettiren eşinden alacak
hakkını alabilir. Bu durumda malvarlığından hakkını isteyen eşin çalışıp çalışmamasının hiçbir
önemi yoktur..
Yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin oldukça teknik bir düzenlemesinin olması
dolayısıyla uzman bir avukattan destek alınmasını öneriyoruz.
Konfüçyüs
Boşanıyorum, mallarımızı nasıl paylaşacağız?